İbranicede Roş Aşana "yılın
başı" veya "yılın birinci günü" demektir. Yahudilerin yeni yılı
olarak bilinen Roş Aşana, Eylül ve Ekim ayları arasında bir güne düşer.
Roş Aşana'da çalışmak yasaktır.
Günün büyük bölümü sinagogda duada geçer; günlük olağan ibadet biraz daha uzun
sürer.
Yahudilerin çoğu için Roş Aşana bir
içgözlem, kendine bakış, geçmiş yılın hatalarını gözden geçirme ve yeni yılda
yapılması gereken değişiklikleri planlama zamanıdır. Aile bireylerinin bir
araya gelip birlikte yemek yemesine vesile olur. Bu bayramda, tatlı bir yeni
yılı temsilen bala batırılmış elma yemek adettir. Ayrıca yeni yılda iyi
dileklerin bol ve bereketli olması için nar da yenir. Diğer bir yaygın uygulama
ise ilk günün sonunda su kenarına gidip, günahları simgesel olarak suya atma
eylemi "Taşlik"dir.
Yom Kipur
Roş Aşana'dan sekiz gün sonraya denk
gelen Yom Kipur Yahudi takviminin en önemli bayramıdır. Bazen başka hiç bir
geleneği yerine getirmeyen birçok Yahudi bu gün suresince çalışmaz, oruç tutar
ve sinagoga gider.
"Yom Kipur" "kefaret,
günah çıkarma günü" anlamını taşır. Ruhun arındırıldığı, geçmiş yılın
günahları için özür dilendiği bir gündür. Yom Kipur'da sadece Tanrı'ya karşı
işlenmiş günahlar af olur; başkalarına karşı işlenilenler değil. Kişiye yapılan
günahlardan kurtulmak için önce öbür kişiden özür dileyip yanlışları düzeltme
yolu aranır. Bu, Yom Kipur'dan önce yapılmalıdır.
Yom Kipur aynı Şabat günü gibidir,
hiç bir iş yapılamaz. Yahudiler o gün yemek yememeli ve (su dahi) içmemelidir.
Bu, önceki akşam güneş batmadan başlayıp ertesi gece biten 25 saatlik bir
oruçtur. Talmud'ta ayrıca daha az bilinen başka kısıtlamalar da vardır.
Yıkanmak, kozmetik veya parfüm gibi maddeleri vücuda sürmek, deri ayakkabı
giymek ve cinsel ilişki Yom Kipur'da yasaktır.
Her zamanki gibi bu kısıtlamaların
her hangi biri, hayati veya sıhhi tehlike karsısında kaldırılır. Hatta dokuz
yaşından küçük çocukların ve loğusaların (hamilelik süresince ve doğumdan 3 gün
sonrasına kadar) oruç tutması kendileri istese bile yasaktır. Bayramın büyük
bölümü sinagogda duayla geçer. Bu bayramda saflığı simgeleyen beyaz giysiler
giymek adettir, insanlara günahlarının kar gibi paklanacağını hatırlatır. Bazı
erkekler, ölülerin birlikte gömüldüğü uzun beyaz gömlek (kitel) giyerler.
Pesah (Hamursuz bayramı
Hamursuz bayramı, Yahudi takviminin
Nisan ayının 15'inde kutlanır. Tarihi ve zirai önemi olan üç büyük bayramın
birincisidir (diğer ikisi Şavuot ve Sukot'tur). Zirai yönden İsrail'deki hasat
mevsiminin başlangıcını temsil ettiği halde bayramın bu yönü fazla dikkate
alınmaz. Pesah'ın öncelikli kutlaması, nesiller boyu süren kölelikten sonra
Mısır'dan çıkış ile ilgilidir.
Pesah sözcüğü İbranicede
"geçmek veya atlamak" anlamında bir kökten gelir. Yahudi inanışına
göre, Mısırlıların ilk doğan çocuklarını öldürmeye gelen Tanrı'nın Yahudi
evlerini atlamasını simgeler. Pesah ayrıca bu bayramda Kudüs'teki tapınakta
kurban edilen kuzuya verilen addır. Bu bayram Bahar Bayramı olarak da anılır.
Pesah'la ilgili en belirgin gelenek
Yahudi evlerin "Hamets"ten (mayalı hamur) arındırılmasıdır. Bu,
Yahudilerin Mısır'dan aceleyle çıkarken ekmeklerinin mayalanmasına bile
vakitleri olmadığını hatırlamak içindir. Ayrıca insanların içindeki "şişliğin"
(kendini beğenmişlik, gurur) simgesel olarak çıkarılmasıdır.
Pesah'ta yenilen buğdaydan yapılmış
mamulün adı "Matsa"dır (hamursuz). Matsa mayasız ekmektir, un ve su
karışımını çok çabuk pişirerek yapılır. Yahudilerin Mısır'dan kaçarken aceleyle
pişirdikleri ekmek budur.
Pesah'ın ilk gecesi Yahudiler
aileleriyle birlikte, kendilerine hürriyetin önemini ve "köleliğe
hayır" dediklerini hatırlatan, pek çok ritüelin uygulandığı bir yemek
yerler. Bu bayramın diğer önemli bir mesajı da bütün yabancıları evine kabul
etmektir, çünkü bu onlara atalarının Mısır'da yabancı olduklarını hatırlatır.
Bu yemeğin adı, İbranice anlamı "düzen" olan "seder"dir
çünkü bu gece Yahudilerin hikâyesi belli bir düzen'de anlatılır. Pesah yedi gün
sürer. Baştaki ve sondaki günler çalışmak yasaktır.
Sukot Bayramı
Sukot bayramı Yom Kipur'dan beşinci
günde başlar. Yılın en kutsal, en vakur bayramından en neşe dolu olanlardan
birine geçiştir.
Tarihi yönden Sukot,
İsrailoğullarının çölde geçici barınaklarda yaşayarak dolaştığı kırk yılı
temsil eder. Zirai olarak Sukot hasat bayramıdır. Sukot kelimesi ‘çardaklar'
anlamına gelir ve "geçici barınaklara" gönderme yapmak için
kullanılır. Yahudilere bu bayramda, çölde geçirdikleri kırk yılı hatırlamak
için, çardakların altında yaşamaları buyrulmuştur. Yahudiler antik Filistin
topraklarından kovulduklarından beri Kudüs'e dönüp yıkılan kutsal tapınaklarını
tekrar inşa etmek hayaliyle yaşadılar.
Sukot yedi gün sürer. Birinci ve
ikinci günler çalışmak yasaktır.
Işıklar Bayramı Hanuka
Yahudilerin "yeniden
adama" bayramı Hanuka, ayrıca ışıklar bayramı olarak da bilinir ve Yahudi
takviminin Kislev ayının 25inci gününde başlayıp sekiz gün sürer. Büyük dini
simgesi açısından değil, Noel bayramına yakınlığı yüzünden Batıda en çok
bilinen Yahudi bayramıdır. Yahudi olmayan birçok kişi bu bayramı Yahudi Noel'i
olarak düşünür.
İbranicede "adama" veya
"kutsama" anlamına gelen Hanuka, Yunan hükümdarı Antiokus IV'ün
askerlerinin kutsiyetini kirlettiği Kudüs'teki kutsal tapınağın tekrar
adanmasına işaret eder. Bir günlük yağın mucizevî bir şekilde sekiz gün
yanmasını kutlar. Talmud'a göre, Yahudilerin Antiokus'un askerlerine
başkaldırısının ardından tapınağı tekrar ithaf ettiklerinde ebedi ateşi yakmak
için kullanılan kutsal yağdan sadece bir günlük yağ kalmıştı. Bir mucize sonucu
bu yağ yenisi hazırlanana kadar sekiz gün boyunca yanmaya devam etti.
Hanuka Roş Aşana, Yom Kipur, Sukot
ve Pesah kadar önemli bir dini bayram değildir. Tek dini geleneği kandil veya
mum yakmaktır. Mumlar, Menora ya da Hanukiya denilen dokuz kollu özel bir
şamdanda, her gece için bir mum, ayrıca bir de onlara "hizmet" eden
"şamaş" (hizmetkâr) yakılır.
Purim
Purim Yahudi takvimindeki en neşeli
bayramlardan biridir. Yahudilerin eski İran'da yok edilmekten kurtulmalarını
kutlar.
Purim'in hikâyesi Eski Ahit'te
"Ester'in Kitabı"nda anlatılır. Hikâyenin kahramanları eski İran'da
yaşayan çok güzel bir genç Yahudi kızı olan Ester'le onu kızı gibi yetiştirmiş
olan kuzeni Mordehay'dır. Ester İran kralı Ahaşveroş'un sarayına gelin gider.
Ahaşveroş Ester'i bütün öbür kadınlarından daha çok sever ve onu kraliçe yapar.
Bu süre içinde Mordehay'ın tavsiyesi ile kimliğini saklamış olan Ester'in
Yahudi olduğunu bilmez.
Hikâyedeki kötü adam Kral'ın bencil
ve kibirli veziri olan Aman'dır. Aman, kendisinin karşısında eğilmeyen
Mordehay'dan nefret eder ve bu nedenle bütün Yahudileri cezalandırmayı planlar.
Kral'a, "Hükmettiğiniz diyarlarda kendi halkınızın içinde, farklı
kanunlarla yaşayan ve Kral'ın kanunlarına boyun eğmek istemeyen bir zümre var.
Bu kişilere hoşgörü Kralımıza yakışmaz." deyince Kral Yahudilerin kaderini
Aman'a bırakır. Aman da bütün Yahudileri öldürmeyi planlar.
Durumu öğrenen Mordehay Ester'i
Yahudiler adına Kral'la konuşmaya ikna eder. Bu durum Ester'i tehlikeye atar
çünkü Kral'ın karşısına çağırılmadan çıkmanın cezası çoğunlukla ölümdür. Ester
kendini hazırlamak için üç gün boyunca oruç tuttuktan sonra Kral'ın karşısına
çıkar. Kral onu sıcak karşılar. Ester daha sonra Kral'a veziri Aman'ın
Yahudilere karşı entrikasını açıklar. Yahudiler kurtulur ve Aman Mordehay için
hazırlatmış olduğu darağacına asılır.
Purim genellikle Mart ayına düşen,
Yahudi takvimindeki Adar ayının 14'üncü gününde kutlanır. 13 Adar tarihi
Aman'ın Yahudileri öldürmeyi planladığı, Yahudilerin hayatlarını kurtarmak için
düşmanlarıyla çarpıştıkları gündür. Artık yıllarda iki Adar ayı olduğundan,
Purim ikinci Adar ayında, Pesah'tan bir ay önce kutlanır.
Purim sözcüğü "kur'a"
anlamına gelir ve Aman'ın katliamın gününü saptamak için seçtiği kur'ayı temsil
eder.
Purim'de karnavalvari kutlamalar
yapmak, temsil ve parodiler sahnelemek gelenekseldir. Purim'de diğer
bayramlarda olan kısıtlamalar yoktur ancak bazı kaynaklara göre bayrama saygı
olarak iş yapmamayı önerir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder